Geçenlerde Cara Delevingne ve Kendall Jenner’ın birlikte yer aldığı ikinci Love kapağı yayınlandı. Peki, bu iki hatun gerçekten orada olmayı hak ediyor mu?

Bütün dünya bu iki modelin kariyerlerini sorguluyor; Kendall annesinin torpiliyle mi podyumlarda yer edindi? Cara gerçekten yetenekli mi? İkisinin de hayatını bir okuyup siz de kendi kararınızı verin.

Ama bence…

Popüler ikilinin yer aldığı Love kapaklarına baktıkça önce gözüm gönlüm açılıyor sonra da sorgulamaya başlıyorum ‘Bu modeller gerçekten böylesine dev bir derginin kapağında olmayı hak ediyor mu?’ diye.

1992 doğumlu olan Cara Delevingne’in 2013’te Google’da en çok arama yapılan model olmasının tek sebebi modellikten ‘celebrity’liğe geçişi olmasa gerek. 2010’da podyumlara ilk adımını attıktan sonra parlaması 2012’de Burberry defilesi ile başladı ve ardından Chanel, Dolce & Gabbana, Dsquared, Fendi, Givenchy, Jason Wu, Lanvin, Moschino, Oscar de la Renta, Stella McCartney ve Victoria’s Secret podyumlarında devam etti. 2013’te H&M, DKNY, Tom Ford, Yves Saint Laurent, Zara, Chanel, Burberry’nin yüzü oldu. Elbette dünyaca ünlü markalar tasarımlarının satılmasını ister ama Cara’nın bu podyumlarda rol kapmasının gerçekten sadece tek sebebi bu olabilir mi?

İngiltere’nin ‘üst tabakası’nın gittiği özel bir okulda okudu. İki kız kardeşinden biri model, vaftiz babası Condé Nast’ın yöneticisi Nicholas Coleridge, vaftiz annesi ise aktris Joan Collins. Büyükbabası yayının yöneticisi ve ‘soylu’ kandan gelen Sör Edward George Warris Hulton. Ailesinde de İngiliz asilzadeleri olduğu için yüksek sosyete ile iletişim kurmakta zorlanmayan biri. Doğru insanlarla doğru bir şekilde konuşmanın önemini siz de yadsımazsınız diye düşünüyorum…

Çocukluğundan bu yana, Storm Agency’nin CEO’su Sarah Doukas’ın kızı Cara’nın en yakın arkadaşlarından biri. Sarah Doukas bir gün kızını okuldan almaya geldiğinde Cara’yı görüyor ve ajansa gelmesini teklif ediyor. Cara 10 yaşındayken ilk çekimini Bruce Weber ile Vogue İtalya dergisiyle yaptığı için biraz geç bir teklif götürmüş oluyor aslında. Kate Moss’un da aynı ajansla modellik kariyerine başladığından bahsetmiş miydim? Bugün New York’taki en iyi model ajanslarına günde 50 ile 100 adet arasında başvuru gönderildiğini düşünürsek, şans mı ne bu?

Son iki senedir kalın ve doğal kaşlar, güzellik endüstrisinde inanılmaz popüler. Tam da bu dönemde çalı gibi kaşları ile herkesi büyülediği ayrı bir gerçek. ‘Klasik güzellik’ konseptinin dışında olduğu kesin hatta bir modele göre boyu da kısa. Ama hani derler ya şeytan tüyü var bu kızda! Yeni Kate Moss olarak yaftalanması da boşuna değil. İşinin hakkını hem podyumda hem karelerde verdiğini eminim herkes rahatlıkla söyleyebilir. Bu başarısını da günde net 10 saat çalışmasına ve iş etiğine sıkı sıkı bağlı olmasına borçluymuş. 2012 ve 2014’te British Fashion Awards ‘Yılın Modeli’ ödülünü alan Cara, boş yere ‘IT Girl’ olmadı diye düşünüyorum.

Cara’nın ne kadar eğlenceli ve komik bir karakter olduğunu fark etmemiş olamazsınız. Aile içindeki lakabı bile ‘monster’ (canavar). Google’da arama yaptığınızda şuh karelerden daha çok komik fotoğrafları ile karşılaşıyorsunuz. Sorarım size; sizin Instagram’ınızda kaç tane komik suratlı selfie’niz var? Hem enerjisi yüksek hem de sevimli halleriyle özgüven sahibi biriyle kim çalışmak istemez ki!

Bu halinin getirdiği über popüler arkadaş çevresinden bahsetmiş miydim? Ben de Rihanna ile partilemek istiyorum! Instagram’ı kendi keşfetmiş gibi kullanıyor ve adeta yıldızlar geçidi gibi görünüyor.

Bence Cara Delevingne bugüne kadar bildiğimiz süper modellerden değil ama bir ‘modern süpermodel’ olduğu kesin!

Gelelim en yakın arkadaşlarından Kendall Jenner’a. 21 yaşındaki bu ahu, modellik kariyerine yeni giriş yaptı ama çok sıkı bir giriş yaptı! Realite şovlarından en iyi markaların podyumlarına o kadar hızlı tırmandı ki herkesin içini kaldıran da tam olarak bu oldu. Yabancı moda eleştirmenlerin yazılarına baktığınız zaman net olarak ikiye ayrıldıklarını görebilirsiniz; bir grup gerçekten yetenekli olduğu için hızlı yükseldiğini düşünürken diğer grup parlama hızını tamamen annesi Kris Jenner’ın hırsı ve gücüyle bir yere gelmesine bağlıyor. Daha önce de hızlı yükselen kariyerler gördük ama bu kadar hızlısı…

Modellik kariyerine başlamadan önce realite şov yıldızı Kardashian ailesinin küçük kızlarından biri olarak tanıdık. Ablası Kim Kardashian’ın hacminden (ne demek istediğimi anladınız!), bütün dünyanın önünde yaşanan aile dramlarından ve ayrı ayrı popüler olan aile bireylerinden zaman kaldıkça ekranda onu da gördük.

Şov dünyasının içinde olan popüler bir ailede doğduğunuz zaman bu sizi kötü bir model yapmaz elbette. Ama Cara’da da bahsettiğim gibi New York’taki popüler bir model ajansına yazılmayı başarsanız bile iyi defilelerde rol almak gerçekten çok zor. Casting denemeleri ve aylık ücretler derken her iyi modelin bilmem kaç senelik tecrübesi ile kendilerini parçalayarak bulundukları noktaya geldiklerini biliyorsunuz. Kendall ise modelliğe başlar başlamaz büyük isimlerin podyumlarına hızlı bir çıkış yaptı. Marc Jacobs, Balmain ve Chanel podyumlarından Estee Lauder ve Calvin Klein’ın marka yüzü olmasına kadar olan süreç o kadar da uzun değil. Aslında bu kız model doğdu da geç mi fark edildi?

Herkes Kendall’ın üzerine üç aşağı beş yukarı aynı eleştirilerle yürüyünce kendi adını ailesinden ayırabilmek için ailesinin defilelerine gelmemelerini istedi. Hatta bu durumu Kim ile nasıl yaşadıklarını canlı yayınlanan bir televizyon programında da anlattı (ağladığını eklememe gerek var mı?). Kendi adını ailesinden uzaklaştırmaya çalışırken babası Bruce Jenner’ın cinsiyet değiştirme operasyonunu desteklerken gördüğümde biraz şaşırmadım değil.

Ön plana çıkan karakteristik bir özelliği de bulunmuyor.

Bütün bunlar ışığında, Love gibi efsane bir derginin kapağında yer almak için senelerce günde en az 10 saat çalışmak mı yoksa ünlü bir ailede doğmak mı sorusuna bağlanıyoruz. Herkesin hayatı ve kariyeri kendine!