Yüz yağları denince aklınıza kırışıklıklar ya da güneş altında yağdan parıldayan bir görünüm geliyorsa, fena halde yanılıyorsunuz!

Yaklaşık 1,5 sene önce tanıştığım Darphin’in yağlarını, geçtiğimiz günlerde ‘Cildim çok soluk ve kullandığım nemlendirici cildimi ışıl ışıl yapmaya yetmiyor. Yardım edin!’ dediğim eczacım tekrar önüme çıkarınca nasıl olup da unuttuğuma kendim de şaşırdım. İlk kullanmaya başladığım zaman, cildimin sağlıkla ışıldadığını fark etmiş ve çok sevmiştim. ‘Sivilce yapar mı?’ soru işaretlerim zamanla ortadan yok oldu, hatta kurumuş sivilcelerimin çok daha hızlı yok olduğunu fark etmiştim. Tek başına bir ürün bunu yapmaya yeterli mi bilmiyorum, neticede nemlendirici ve toniğin de konuyla yakından bir ilgisi olmalı. Ama elbette aradan geçen uzun bir yaz tatili sonrası -ah o yaz tatilleri yok mu, bütün rutinlerimi mahvediyor!- şehre döndüğümde biten yüz yağımın yenisini almayı unutmuş, güneşten sağlıkla parıldayan cildim için yeni bir ürün arayışına girişmemiştim. Ta ki o muhteşem güneş parıltıları cildimdeki etkisini yitirene kadar…

Cilt bakımı konusunda  hayli meraklı ve takıntılı olan ben, bir bilene sormayı çok severim. Bu bazen cilt yapısına ve görüntüsüne hayran kaldığım herhangi bir arkadaş bazen cilt bakımı uzmanı olduğunu öğrendiğim pek samimi olmayan ikinci dereceden arkadaş ve bazen de eczacım olabiliyor. İşte aynen öyle bir anda, daha önce kullandığım tatlı kokulu yağ ile birlikte cilde, vücuda ve saça uygulanabilen yeni bir yağ keşfettim.

Yağların uygulanışı kolay; nemlendiriciden önce, serumdan sonra, bilhassa gece uyumadan önce, cildin ışıltısı yetmiyorsa güne başlarken.

Cildinizin rengi soluksa, yeteri kadar sağlıklı parlamıyorsa ya da 30’lara merdiven dayamışsanız ve cildiniz nem ve yağ dengesini kaybetmeye başlamışsa yüz yağları ile tanışın derim. Henüz başka bir marka denemedim ama tavsiyeleriniz var ise hemen deneyebilirim. Yeter ki denenmiş ve onaylanmış olsun.