Paris’e ilk seyahatimde aklıma kazınan özelliklerini hala her seyahatimde aynı hevesle karşılıyorum: büyüleyici güzelliği ve bir o kadar çabasız ihtişamı.

Geçtiğimiz hafta Le Royal Monceau-Raffles Paris Hotel içindeki Matsuhisa Paris’in açılışı için Paris’teydik. Çok kısa kaldığımız Paris seyahatinin çoğunu da otelde geçirdik. Galiba mekanı ne kadar sevdiğimizi anlatmasam olur, ama eğer yolunuz düşerse diye kısaca bahsetmeliyim. Öncelikle otelin girişi çok başarılı. Sol tarafta kitapçı dükkanıyla büyük bir salona açılan kapılar adete bir evin salonuna düşmüşsün izlenimi yaratıyor. 5 saatlik yolculuk sonunda karşında resepsiyon masası arkasında sana bir sürü kağıt imzalatmak için bekleyen kimse yok. Onlar sol tarafta sen gitmek istediğinde bulabileceğin bir yerde bekliyorlar. Ve giriş salonunda bir kahve içmek yerine odandaki küvete sıcak su doldurmak için sabırsızlanıyorsan seni hemen ait olduğun yere yerleştiriyorlar. Otelin giriş katı ise her an keşfedecek bir çok farklı mekan sunuyor. Ortadaki cafe gündüzleri harika Danish kruvasanlar sunuyor akşam ise keyifli bir kokteyl bara dönüşüyor. Koridorun bir ucu kitap dükkanı, diğer ucu sanat galerisine çıkıyor. Dilersen otel içine dağılmış durumda seni bekleyen birçok sanat eserini, bir rehber eşliğinde gezebiliyorsun. Ortada ise dünya markalarından tatlı bir seçki sunan bir butik seni bekliyor. Kendine süper fransız bir şapka ya da Alexander Wang’ın son defilesinden bir deri ceket kapabilirsin. Mücevherler ise meraklısı için gizlenmiş.

Son olarak ise giriş katında bir sinema mevcut – hayır şaka yapmıyorum tabi, haftalık programları takip edebilir ya da özel bir gösterim için kiralayabilirsiniz.

Restaurantlar ise insanı birkaç gün hiç sıkmadan oyalacak cinsten, Paris’in tek Michelin yıldızlı İtalyan lokantası, Il Carpacio dekorasyonu ile de görülmeye değer. Kapılarını henüz açan Matsuhisa ise Şef Nobu Matsuhisa’nın ( ki kendisini meşhur Nobu Restaurantlarından zaten biliyorsunuz ) stilini yansıtan Peru-Japon mutfaklarının iddialı ama süper lezzetli bir karışımı.

Philippe Starck tasarımı otelin mimarisinden ya da her tarafı ayna kaplı dünyanın en instagram yapılası banyolarından bahsetmeyeceğim. Odalar ferah, çok büyük değil ancak yeterli ferahlık hissini geçiriyor. Onlar için fotoğrafları takip edin.

Paris’e yolunuz düşerse ve Champs-Elysees ‘e yakınlarında kalmanız gerekirse, aklınızda bulunsun.

 Le Royal Monceau Raffles Paris