Yaza Nağmeler

Yaz dedin mi alırsın eline akşamüzeri kokteylini, giyersin tül elbiseni ama çıkarmassın en küçüğünden en renklisinden o bikiniyi..Boyna uzunca bir kolye yerleştirirsin, ayağa en güzel sandaletleri..Sade mi geldi, o zaman bir See by chloe elbise geçirip üzerine, Hermes terlikleri takarsın ayağa, bir D&G sepet çantayla YSL eşarbını sarınırsın..Salınırsın..

Ayaklarını sudan çıkarman yasak, karpuzu bitirmemen israf sayılır yaz dedin mi..Güneşten kaçmak da, şezlonga küsmek de olmaz..En kalınından favori yazar kitabı elde dolaşmaz, tuzlu su havuz suyu farketmez sayfaları ıslanıp şekil değiştirmezse de olmaz..Güneş gözlükleri baş tacı edilir, arada çıkarılıp yüze nur verilir..Ağaçların altında bir hamak bulunur akşamüzeri, küçük bir şekerleme verilir bünyeye..

Akşam duşunda parlayan cilt, pembe şeftali tonunda allıkla canlanır, ışıldar, hayran bıraktırır..Beyaz ne varsa üste atılır..İncecik topuklar, upuzun sandaletler sokaklarda şakırdarken, insan da şakırdar..Kahkasının cazibesi eksik olmaz..

Karpuz kokteyli yapmayan mekana gidilmez, havluyla havuza düşülmeyen mekana yanaşılmaz, jeanine yapışana bakılmaz, saçına fön çektirene prim verilmez..Zeytinyağlı yapmayan, balık kokmayan yere adım atılmaz, ekmeğini kızartana bahşiş vermemek olmaz, yer mekan yemek seçen arkadaşla takılınmaz, gece denize girmem diyenle bir daha konuşulmaz..

YAZ GELDİ!

Bundan daha da mutlu olunmaz.

Yaz 2010.